5 Ağustos 2011 Cuma

"Bir şey"ler söylemek.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

hoş gör beni bu aralar...biliyorum, çok anlattım, dillendirdim bazı şeyleri bugünler de...ama görüpte es geçmek istemedim, istedim ki sen de okuyasın...Ayşe Arman'ın bugünkü yazısı...Farklı bir hayat ve hatta çogumuzun hiç farkında bile ol (a)madan buralardan göçüp gideceği cinsten...

Mutlak sevgiler,

Adsız işte.

cansu dedi ki...

Üniversitedeyken Betül Mardin hocalarımdandı. ben çok severdim onun o kendine has konuşmasını, o sihirli hayata bakışını.

Ayşe Armanı her hafta düzenli okumamda Betül hocanın ailesine olan merakımdan ileri gelmişti ilk başlarda. Sonra onu, sorularını, anlatış tarzını sevdim.

Dün gördüm senin yorumunu. şanslıyımki pazar günü okumuştum.

Ölüm ve yaşam. Ne tuhaf. Büyük bir gizem.

Bir keresinde bir söz duymuştum. yaklaşık söyleydi: "yaşarken yaşıyoruz, ölünce ise ölü. Endişelenmeye gerek yok".

Beni merakta bırakan ise şu gizem. Yanlızca ölüme dair değil. Hatta asıl yaşama dair. Bir an sonra ne olacak? amacımız ne? nereye gidiyoruz? kimiz biz?

Adsız dedi ki...

nereden başlayıp, nasıl anlatmalı, paylaşmalı bu fikri...

anladı o an hayat bir gezidir,
can emanet , ruh misafir... ( şarkı alıntısı )

beden her neyse de her anlamda ''misafir''i daha iyi bırakabiliyorsa kişi müthiş bir şey bu...ama bu tamamiyle bence bu. yani kişi kendine göre bilmeli , bulmalı ; nereden geldi, nereye gidiyor, oraya nasıl gider, hatta gitmeli mi... kendi kim...

aklıma geldi , oruç aruoba ''ile'' kitabını öneririm mutlaka...

Sevgiler,

Adsız işte.