9 Mayıs 2009 Cumartesi



Yaratmanın "yara" kökünden geldiği bilinmektedir. Yaratıcılığın hep sanatçıların meziyeti olduğunu düşünenler için ne kadar ceasret verici aslında. Eğer yaran varsa yani bir şeyden rahatsızsan, bir şeylerden dolayı acıyorsa canın o zaman üretmeye muktedirsin. Bu ne büyük hediye.

Oysa yıllarca sanatçı diyince Picasso ve Dali'den başkası gelmedi aklımıza. Kaç kişi "bildiğin hangi sanatçılar var" diye sorulduğunda kendim varım deme cesaretini gösterdi? Bırakın beyan etmeyi kendi içinde sanatçı olduğunu düşünme cesareti kimin var?

Tabi ki her kimlik sorumlulukları da beraberinde getirir. Böyleden olmalıdır kanımca. Mesela sanatçı olabilmek üretmek için zaman ayırmak, sistemeatik olmayı ve sanatçı olmanın toplumsal sorumluluğunun bilincinde olmayı getirir. Yine de kanımca bunların hepsi esnek, ve bireyde sonuca bağlanacak kavramlar.

Ben bugün değişik bir şey yapıyorum. Kendime sanatçı olduğumu ilan ediyorum.

"Ben sanatçıyım, ben SANATÇIYIM, BEN SANATÇIYIM".

Bu hem yaratıcılığa atılacak adım için önemli bir itiraf hem de 21 yıldır dillendirilmemiş bir gerçek.

Hiç yorum yok: