4 Mayıs 2009 Pazartesi


tartıldım bugün. Yıllar oldu tartılmamistim. Sonucu her bayan gibi saklı tutuyororum (li korkulacak bir sey yok sonucta :))

Yine kafedeyim sabah sabah. Firuz'da. Buranin o sakin, bildik havasini seviyorum.

Guzel bir cayim geldi az once. Bu sabah her sey guzel gorundu gozume. Sabah demisken sizinle sevdigim bir siiri paylasmak istedim. Tam halini ne yazık ki internette bulamadim. Turgut Uyar'dan:

“insan en çok sabahları arar sevdiği kadını” (1)
diyor birisi, katılıyorum o sabahlara
öğleler kaba yaşanır, kalındır
akşamüstleri ince hüzünlü
çiçekler alınıp verilebilir
sabahtır yalnızlık
nasıl sabah nasıl yalnızlık
ve şiirsel hiçbir yanı yok sanılır
var mıdır, vardır
vardır, ama çiçeklerle değil
kendi başına
zımpara taşı gibi acımasız

(…)
“ölümü geciktirmek sonsuzluğu kısaltmaz” (3)
diyor birisi, evet ama
hayatı uzatır sanki

(…)
“her şeyden biraz kalır” (5)
diyor birileri, çoğulluk haklılıktır
kavanozda biraz kahve
kutuda biraz ekmek
insanda biraz acı
insanda biraz mutluluk
ama en geçerli söz
(1) numaranın söylediğidir
Türkiye’de ve Dünya’da*
———————————————————
(1) John Gordon Davies
(3) Lucretius
(5) Bir İtalyan atasözü
(*) Turgut Uyar’ın “Büyük Saat” adlı kitabındaki “Alıntılarla” şiirinden.

Hiç yorum yok: