31 Mayıs 2011 Salı

Yeni bir Yol?



Kasım 2009'dan bir yazı. Buldum şaşırdım;

"Sen hayatın sürüklenmesinde yaşamıyorsun dedi o.

Jorge Valdez sonsuza kadar aşk diyor şimdi. ve ben biraz şaraplı biraz başı dumanlı biraz meraklı ve biraz da aşığım. her şeyden biraz. hiçbirşey bana ait degil. her an yok olabilir. ben erken ölebilirim örneğin, küresel ısınma ya da bir kıskançlık krizi.

hayır madam yazarken düşünmemeliyim.

yarın kaç yıllık rüyam gerçek olacak. belki rüyada kalması da güzeldir. hiç gitmemeli Londraya. hiç olmamalı o çok istenen rüya. Aynı sınıfın aynı rüyalar isteyen ekibiyiz. Cihangirli olmak, Bebekte yaşamak. ya da uzaklarda olup burayı eleştirmek. hepsi aynı bokun soyu.

bunu hiç kimse okumamalı. Kürt olduğumu, eşcinsel olduğumu, işçi olduğumu, korkak olduğumu, fakir olduğumu, çingene olduğumu, bakire olduğumu ya da gecenin bir yarısı bu kadar abuk yazılarımı. belki sen anlarsın da yanlış anlamandan korkarım.

her şey değişiyor. ve ben hissizleşiyorum gün geçtikçe. kıskanmıyorum örneğin. ya da kıskanmamyı ögretiyorum kendime. yoo yalan söylüyorum. kıskanıyorum ve canım acıdıkça burada kalacağım. acımadığında yeni bir yol bulmalıyım. ne de olsa bizi tutan acı. evrenin öğretisi. Ah Tanrım değişecek mi dersin yeni çağda? başarabilecek miyiz Homeros?

Hayır burada yalan söylemiyorum. Biliyorum bu yazı suya yazılmalı. yazıldıkça unutulmalı. unutulmak için yazılmalı.

sansüre hayır. deniz istiyorum.

sen içimi yaktın. hiç duramasın bu gece.

ve sen sevgimden kuşku duymazken ben bile her geçen gün biraz daha hissizleşmem gerektiğini hissediyorum. ya kocaman bir aile olmak ya da bağırarak koşmak. bu bir sınav mı ve ben bunun neresindeyim. ya sen Akinuslu Fatih sen neresindesin? ya sen, masumiyetin simgesi sen de beni acıtır mıydın? hep merak ederim. Neyse, yine cok konuştum bu akşam.

oysa seni severim bilirsin. sadece bu gece dilim biraz sivrice."

Hiç yorum yok: