11 Mart 2011 Cuma

"Bugün Pazar." değil.


İstiklal’in sonundaki bir zaman “Tünel”indeyim ve gerçekten “tarifsiz kederler içindeyim”. Eminim şimdi sen benim yerimde olsan, sisteme methiyeler! düzmüş ve en güçlü yazılarını beni daha cesaretli kılmak için dolu dizgin sıralamıştın.

Peki ben ne yaptım bir hafta boyunca? Ağladım. Bebek gibi. Elinden oyuncağı alınmıştan çok, boşluğa bırakılmış bebek gibi. Hani küçükken uçurumdan düşüverir gibi olurduk yatağa yattığımızda –güzel kızın eminim hala öyle oluyordur- tam da öyle bir his. Sonrasında ise bol bol göz dalması, mide bulantısı ve yine ağlama isteği. Sarte yanı başıma oturdu ve bir türlü gitmiyor.

Ben ilk defa sosyol bir olguya bu kadar çok ağladım.

Tezattır, güçlü hissediyorum yine de. Coğrafyanın birinde aydınlar mum üfleme seramonisi yapıyor, sen alındın, her şey yasak ama ben güçlü hissediyorum. Eminim sen de kızından başka hiçbir şeyden ürkmüyorsundur. Sana bir sır veriyim, kızın için korkmana gerek yok. Çünkü ideallerinin peşinden koşan ebeveyinlerin çocukları güçlü olurlar. Belki benim gücüm de bundandır.

Yine de ağlamak istiyorum. İnsani. Yolda gördüğüm bütün yüzler sensin. Fena.

Geçen pazar gidip yüzümüzü yıkadık. Hep birlikte ayıktık. Bir gürültü, bir kalabalık, meğer herkes seni ne çok severmiş.

Senden sonra kim diye sordular. Kim?
ve her duruma uygun bir şiiri olan ben, hayatımda ilk defa, ifade tutukluğuna sahip oldum.

İfade tutukluğu, hoş-gelmedin.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

kendi sessizligi(n) icinde.
'' ... ''

Adsız işte.

cansu dedi ki...

yok oldun sanmıştım ben.

Adsız dedi ki...

ulasamadım sana bı muddet , daha dogrusu bır cok imkana ragmen tek ıletisim aracımız olan sayfana...

bu kısa ayrılık sonrası iyi geldi yazdıgın...iki sabahtır gune baslangıc tadında okuyorum cansu.sevdim velhasıl...

hos- geldik diyelim beraber...

kafes-

Uçtum düştüm
Gittim gördüm
Dokundum irkildim
Büyüdüm öldüm

Adsız işte.