5 Eylül 2010 Pazar


Bırak saçların dağınık kalsın. Tamamlanmış bir kahvaltı sofrası ve affedilebilir bir süreç. Başlangıçlar. ve henüz başlaması mütenasip olmayanlar.

Siz hiç bir andan dolayı acı duydunuz mu? Tekrar tekrar o anı değiştirmeyi istediniz mi? Yerine konulabilecek onlarca seçenekten hangisinin daha çok yakışacağını kendinize sezdirdiniz mi? hiçbirinin gerçeği değiştiremeyeceğinizi hüzünle fark ettiniz mi?

Güven cam gibi midir mesela yoksa su gibi mi?
Elma gibi olmamasını dilerim. Vakti gelince çürür elmalar. Kadehe de benzememeli, tek düşüşte kırılan, içtikçe kederlenilen...

Güvene su olmak yaraşır. Sıcak havalarda buharlaşan. Yine de var olan. Soğuk havalarda katılaşan. Yürekliliği katı olsa da orada olan. Refikleriyle karşılaştığında ise itimat, bir çağlayan olsun. Seyirlik bir güzellik. Bir şelalenin başında takılı kalsın aklımız. Gözlerin gibi olsun saçların da. Dağınık.

Hiç yorum yok: