7 Aralık 2008 Pazar



Son zamanlarda uyandıgımda yatakta biraz oyalanıp oyle kalkıyordum. Yok canım nereden cıkardınız geri uyudugumu... :)

Ama bu sabah gozumu actım ve bugun uyanır uyanmaz kalkacagım ve geri uyumaya yeltenmeyecegim dedim. Kalktım ve aslanlar gibi dünya politikası çalıştım.

Söylemeden edemeyeceğim ama tekrarı abartmak bizim eğitim sistemimizin bir parçası. Ya iki yıl içinde bu kaçıncı Süveyş Krizi işleyişimiz. Anladık Mısır Avrupa'yı mat etti. Ama kızdırmasınlar adamı..

Bügün tam bir tatil havasında geçti. Annem benim en sevdiğim yemekleri yaptı. Harika bir filmimiz var akşam onu izleyeceğiz (Charlie Chaplin'in gerçek hayat öyküsü) ve ben birazdan deliler gibi bal kabagı yiyecegim. Bu ara çıldırmış gibi bal kabagı yiyorum (düdüklü tencerede haşlanmış halini). Hatta bıraksalar sadece onunla beslenirim, bırakmıyorlar iyi ki :)

1 yorum:

Hayati Kandiyoti dedi ki...

Yazılarının hangi birine yorum yapsam diye düşündüm; sonra satır aralarından birinde gizli özne olarak var olduğumu -film- fark ettim bu yazında; o halde buradan söyleyeyim dedim söylemek istediğimi.

"Hayat değiştiren" demiştim bazı şeyler için daha önce; senin hayata bakış açın ve bu bakış açınla açtığın tırnak içindeki nitelendirmenin tırnaklarını söken 'blog'un çok daha fazla kişiye ulaşmalı bence. Hatta cüretkar bir (hipo)tezim var; insanlığın tüm sorunlarını halledecek olan şey aslında kapıyı diğer elle açmaktır. En azından cevap bu olabilir.

Çok daha fazla yeni tat denenmeli; çok daha fazla rüya, gerçeğe çevrilmeli simultane tercümeyle. Bunu anlattığın ve farkına vardırdığın için ve bir de (buranın) varlığını paylaştığın için... Teşekkürler.

Teşekkür ederim; (burasının) varlığını paylaştığın için.

Paylaşman vesilesiyle (burayı), teşekkürleri sunuyorum.

Görüyorsun ya... Kelimeler defalarca yeniden düzenlenebilir; her seferinde biraz daha yitiriyorlarmış gibi anlamlarını...
Fakat balkabağının tadıyla dilinin tat tomurcukları (tanecikleri aslında fakat her defasında yeni 'çiçek'ler açtıkları için tomurcukları demeyi daha çok seviyorum) arasında hiçbir aracı (bozucu) yok ve bu deneyim tamamen senin oluyor.

Bu yüzden ilgileniyorum "deneyim" fikriyle ve bu yüzden haklı buluyorum maceranı.

Şimdilik sanırım bu kadar..

Hayati.