20 Kasım 2019 Çarşamba

Hoşçakal

Sonra karşında dimdik durdum
Böyle dağ gibi dik
Demir gibi sert
Kartal kadar keskin
İskender kadar acımasız.

Düğümü kestim.
Seni bana bağlayan,
Sende beni yaralayan,
Gecelerce ağlatan,
Beni hep bir eksik,
hep bir buruk,
hep bir dışarıda kılan
bütün düğümleri bir bir kestim.

korkuların içinden geçtim.
yalnız gecelerin,
doğmamış çocuklarımın,
çocukluğumun,
on bin hayat acısının,
yokluğunun,
yalnızlığın,
parasızlığın,
envai çeşit korkunun.

Elim kanıyor şimdi.
Boğazım düğümleniyor
Yer yer ağlıyorum, ama eskisinden az
Yer yer gururluyum kendimden
yer yer yokluğuna lanet ediyorum

öyle bir yerdeyim ki
sonun bitişi
başlangıcın başı
dışım fırtına
içim karınca

senliliğin sensizliğinden geçip,
sensizliğin senliliğine vardım.
Artık sen de
tüm eski sevgililerim gibi,
tamamen,
ve tüm hücrelerinle,
tek ve sadece benimsin.
seni benden kimse alamaz.
Hoşçakal.

19 Kasım 2019 Salı

Hep hayalini kurduğum gün bugünmüş.
Biliyordum.
Tam da hayal ettiğim gibi.
O kadar sevinçliyim ki.

19 Eylül 2019 Perşembe

Nasılsın sevgilim?
Kalbin yerinde mi?
Aklın sağ sağlim kıyılarına ulaştı mı?
Gökyüzünden etkilenen insanların eline yalnız bir kum torbası koyabildin mi?
sevmeyi çok mu gördün?
kendini çok mu yerdin?
nerelerden kalkıp nerelere vardın?
şimdi olanca bu sessizlikle nasıl baş edeceksin?

hadi her şeyi yık, yeni baştan kuralım
kendin için iyi üç şey söylesen ne söylerdin?
en çok neye gülersin?


için dağlandı biliyorum
sana yaren değilim
kendine bir yaren arıyorsun biliyorum
da belki o ben değilim
mesela aynı zamanda bir doktor da değlim
dişçi hiç değilim, yoksa bu kadar ağrı çekmez kendimi hemen iyi ederdim.
mesela gambaz değilim, ser veriririm sır vermem
mesela yalnız değilim, çevremde çokça insan
mesela gece değilim, hep gündüz hep güneş
mesela zorba değilim, konu sen değilsen
mesela kafkas danslarını bilmem, ama izlemeyi severim
görüyorsun ya bir sürü şeyim
ama belki senin aradığın değilim.

Kim suçlayabilirki beni? kim desin mesela niye sensin de ağaç değilsin diye
ben nasıl üzüleyim mesela bir lamba olmadığıma
kendim olmama sevinmekten başka?

17 Eylül 2019 Salı


Sevincimle üzüntüm iki ayrı galakside sevgilim
Birini yaşarken diğeri sanki hiç var olmamış gibi
O ciddi bilim insanları,
ancak yüz yıl sonra haberleşmenin bir yolunu
bir ihtimal bulurlarmış gibi

Üzüntüm koyu mavi
Epey bir kederli
Oldukça yaşlı
Biraz melankolik, biraz depresif
Bir hayli panik

Üzüntüm hiç bitmeyen bir kalp çarpıntısı
Bir kas ağrısı
Çokça mide bulantısı
Pek tabi baş ağrısı.
Elini nereye koyacağını bilememe
Dilini nasıl susturacağını kestirememe
üzüntüm.


Şimdi sevincimi yazamayacağım sevgilim.
Olmayanı el yazmıyor.
Ama kimbilir yarın öte galakside uyanırım
Başımda sıcak bir yaz
kalbimde kendine özgü bir özgürlük.


Dün akşam bir bulutla dans ettim.
İçimden geçti, beni aldı gökyüzüne çıkardı
bebek mavisi ve beyaz
öyle bir hafiflik
ve hafiften bir rüzgar esiyor eteklerimde, tenimde
arka fonda hallelujah çalıyor.
bir mabedin içindeyim
ben dua ettikçe, üstüm başım daha da bulut
ben dua ettikçe, tertemiz rüzgarlar içimi yıkıyor.
dua bütün nefreti, öfkeyi, sevememeyi, sevilememeyi temizliyor
püri pak bir sevgi kalıyor geriye.

7 Mart 2019 Perşembe





Bizim denize yaptigimizi onlar gunese yapiyorlar. Bir saniyelik ic huzuru, bir saniyelik saygi durusu.

26 Kasım 2018 Pazartesi

Gözümü açtım. yanımdaydın. Herşey öylece olması gerektiği gibiydi. Sen akarsular kadar sakin ve temizdin. Öyle beyazdın ki, her an açılıyordu rengim. Sana baka baka beyazlıyordu gönlüm. Seninle yıllar geçirmiştik. Hiç bir anına yansımadı pişmanlığım. Sen içimi anlayıverirdin. Huzusuzlanırdım bazen, önüme koyduğun çaya sevgini koyardın.

Bir ağaca bakardık beraber. Uzun uzun ağaçlara, kuşlara ve birbirimize bakardık. Hafifti seni sevmek. Ben bir erkeği sevmeyi senden öğrendim.

Çocuksuluğumu kırmadan bir kadın olabilmek.

Seni insanlığa olan umudundan sevdim.  Küçücük şeyleri paylaşabilme cesaretinden sevdim. Dişil inceliğine aşık oldum. Ben seni adamlığından sevdim.