Deli gibi kar yağıyor dışarıda. Ama deli gibi, her anlamıyla..

Nasıl geçti bu yıl bir bakalım..

Başı Londra'daydı. Sonra İstanbul'a dönüş azıcık serseme dönüp sonra uyum sağlama, tabiki dersler, tango, hayatıma giren yeni insanlar...

Ama her şeyden önemlisi bu yıl ki mücadelem. İç disiplinimi sağlamak için hiç bu kadar kondantre olamamıştım. Her an iç disiplinini sağlamaya çalışmak. Bu yılın özeti.

İç isyanların da çok olduğu bir yıl oldu. Gözlerimde kocaman yaşlar ve kalbimde bir acı demek bu.

İnsan ilişkilerinin ağırlıklı olduğu bir yıl oldu. İletişim öncelikli konulardandı.

Kendimi keşif yolculuğunda bir yıl daha bitti.

Önümüzdeki yıla bakarsak;

Anda sağlanan iç disiplini kalıcı hale getirmek istiyorum.

İnsan ilişkileri ve liderlik konularında çalışmalıyım.

"Sanat eğer anları paranteze almaksa" dedi Yapı Kredi sanat galerisinde şu sıralar sergisi olan adam. Kendimi daha çok ifade edebilmek istiyorum. Bunun için daha çok dans etmek, yan flüt çalmayı öğrenmek, daha çok şiir keşfetmek ve paylaşmak planlarım arasında.

Başlamış olduğum Fransızca'yı geliştirmek isityorum. Dil öğrenmeyi seviyorum.

Bu sene daha çok gezmek istiyorum. Keşfetmek bana heyecan veriyor.

Kendimi şeylerin içinde eritmek istiyorum. Öylesine ben, öylesine ben değil.

Neşe istiyorum hem de dipine vuracak kadar.

İçten bir yıl diliyorum hepinize !!